Çin’de iki yıl önce ilk virüs ortaya çıktığında tüm dünya her şeyden habersiz bu virüsün nasıl bir şey olduğunu, nasıl başa çıkılması gerektiğini anlamaya çalışıyordu. Aylar geçti hatta yıllar geçti o küçücük virüs kendini gelişirdi, hızlandırdı tüm dünyaya bulaştı. Varyantlar varyant doğurdu. Peki bu varyantlar bitecek miydi? İşte burası tam bir muamma haline geldi.
Hayatımıza giren virüsle iki yılı devirdik. Tüm yaşam şeklimiz, sosyal hayatımız, çalışma koşullarımız değişti. Tüm dünya gibi günlük yaşamda alışageldiğimiz her şeyi baş aşağı ettik. Resmi kurumlardan sosyal ortamlara kadar her şeyi pandemi koşullarına uygun hale getirdik. Tabii tüm dünyada olduğu gibi ekonomide de pandemi etkisine uyarlandı. Evlere yarı kapandık, tam kapandık, mesafeyi açtık, maskeleri kapattık ama geçen zaman virüsü azaltmak yerine her geçen gün geliştirdi. Yasaklar koyduk, yasakları kaldırdık. Ne yasaktı ne yasak değildi kimi zaman şaşırdık, karıştırdık. Biz ha bitti bitiyor derken hop yeni bir varyant hayatımıza girdi. Önceden Avrupa’dan sıcak hava, soğuk hava dalgası beklerken şimdi varyant bekler olduk. Yurt dışında yeni bir varyant tespit ediliyor elimiz yüreğimizde acaba bize ne zaman gelir diye bekliyoruz. Çok merakta koymuyor hop çıkıp geliveriyor. Sonra açıklamalar açıklamaları getiriyor. Önlemleri esnekleştirememişken ‘aman bu varyant daha hızlı yayılıyor tedbiri elden bırakmayın’ deniliyor. İşte yine tam da öyle bir durumdayız.
Bu virüsle tanıştığımızdan beri bir sürü varyant oluştu daha geçtiğimiz günlerde Delta virüsünü konuşurken bir an da Omicron varyant gündemi aldı. Hemen arkasından ‘Delta ile Omicron birleşti daha dikkatli olun’ açıklamalarını duyar olduk. Adına da deltacron dedik. Bir bilim kurgu filmi olsaydı belki ‘bu kadar da olmaz’ deyip gülüp geçebilirdik ama yaşıyoruz tam da içindeyiz. Varyantlar varyant doğurup birleşirken bizler bu virüsten canlar yitiriyoruz. Her ne kadar pandeminin ilk günlerindeki gibi günlük vaka sayılarını takip etmesek de sadece Türkiye’de günde yüzlerce kişi hayatını kaybediyor, on binleri virüse yakalanıyor.
Bu virüs ilk ortaya çıktığı zaman Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgının 2023 sonunda ancak bitebileceğini ifade etmişti. Maske kullanımını ise artık bırakmamızın zor olabileceğini duyurmuştu. O zaman bu tarihe kadar sürmez dediğimiz virüsü hala yaşıyoruz. Tek tesellimiz bilimin ışığından giderek hızlı bir şekilde aşının bulunması oldu. Ve şimdi aşılamada her geçen gün artan sayılar ile yeni varyantları alt etmeye çalışıyoruz. Başka da çaremiz kalmadı.
Bir yandan da hayatımıza giren bu salgınla ne kadar terim öğrendik değil mi? Mesela varyant bunlardan biri. Neyse bir varyant bir varyant daha doğurmadan temennimiz bir an önce bu salgın biter.