‘İstikbal göklerdedir’ diyerek geleceği göklerde, en yükseklerde görmüştür, ülkenin kurucusu ve daimi lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bugün göklerdeki temsilcimiz, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları 87. yılını kutluyor. 87. yılında Türk Hava Yolları, en çok ülkeye sefer yapan havayolu şirketi olarak bayrağımızı en yükseklerde gururla ve başarıyla taşıma şerefine nail oluyor.
Bugün geldiği nokta itibarıyla dünyanın en iyilerinden olabilir fakat hiçbir başarı öyküsü bir anda olmuyor elbette. Türk Hava Yolları’nın, gün geldiğinde dünyanın zirvesine ulaşacağı serüveni 1933 yılında başlıyor. O yıllarda ‘Devlet Hava Yolları’ İşletmesi adıyla 5 uçakla ve 24 çalışanla başlanan bu serüvende ilk uçuş 3 Şubat 1933’te Ankara’ya yapılmıştır.
İlk yıllarda çok az uçakla ve yolcu kapasitesiyle başladığı serüvende zamanla filosunu büyütmüş ve bugünkü haline gelmiştir. Türk Hava Yolları ilk yurt dışı uçuşunu ise 1947 yılında İstanbul’dan Atina’ya yapmıştır. Takvimler 1951’i gösterdiğinde ise 33 uçaktan oluşan filosuyla artık Lefkoşa, Beyrut ve Kahire gibi noktalara uçar hale gelmiştir.
Türk Hava Yolları’nın tarihindeki belki de en önemli olaylardan birisi ise 1955’te Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA’nın üyeleri arasında yerini almasıdır. Bu da şirketin seçkin bir yere gelmesi anlamına geliyordu bir nevi.
İlk kıtalararası uçuşunu 1961 yılında 30 saatlik bir uçuşla Amerika’ya yapan Türk Hava Yolları, böylelikle bayrağımızı kıtalararası da dalgalandırmayı başarmıştır. 50. yılında ise Türk Hava Yolları Amerika’ya sefer düzenler hale gelerek artık 4 kıtada da ‘Ben de varım’ dedi.
Bugün Türk Hava Yolları Avrupa, Orta Doğu, Uzak Doğu, Kuzey Afrika, Orta Afrika, Güney Afrika, Kuzey ve Güney Amerika'ya uçuşlar düzenleyerek dünyada en çok noktaya uçan hava yolu şirketi olarak ön plan çıkıyor. Aynı zamanda Skytrax’ın 2016 ödüllerine göre 6 kez üst üste Avrupa’nın en iyi hava yolu seçilmiştir ve bu anlamda itibarına itibar katmıştır.
Türk Hava Yolları’nın kullanmış olduğu logo da şirketin bu noktaya gelmesindeki nedeni açıklar niteliktedir. Herkesin ilk bakışta basit ama hafızasında yer eden bu logo 1959 yılında düzenlenen bir yarışma ile ortaya çıkıyor. Düzenlenen yarışmada Mesut Manioğlu ‘yaban kazı’ temalı çalışması ile birinciliğe layık görülüyor ve THY’nin logosunu tasarlamış oluyor.
Gayet tabii bu logo öylesine düşünülüp tasarlanmış değildir. Logoya ilham kaynağı olan yaban kazı 9 bin metre gibi irtifalarda kıtalararası noktalara uçuş yapabiliyor. Bu anlamda Türk Hava Yolları’nın hedeflerine uygun olmasıyla logo çok beğeniliyor zaten.
Havacılık sektörünün Kovid-19 salgını nedeniyle belki de tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşadığı bu dönemden Türk Hava Yolları da nasibini almış durumda. Umarım en kısa zamanda bu salgın belası biter de Türk Hava Yolları’nın da nasibini aldığı bu kriz de son bulur. Son bulur da bayrağı yine göklerde gururla dalgalandırmaya devam eder. Nice 87 yıllara Türk Hava Yolları. Esen kalınız.