24 Haziran seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçen Türkiye’nin 95 yıldır uyguladığı kamu yönetimi sistemi baştan aşağı değişti.
Cumhuriyet dönemi boyunca işleyen başbakan ve bakanlar kurulundan oluşan hükümet sistemi son buldu. Yeni sistem ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden yapılandırılan 16 bakanlık, 9 kurul ve 4 ofis ve bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile Türkiye’yi yönetecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mecliste yemin etmesi ile resmen başlayan yeni sistem ile bugüne kadar kamu yönetimi ile ilgili olarak, bildiğiniz her şey bir bakıma tarih oldu. Türkiye’nin kamu yönetimi yeniden yapılandırıldı.
Kamu yönetimi konusu son 50 yılda bilimsel incelemelere ve araştırmalara sıkça konu olan bir alan. Türkiye’de ise kamu yönetiminin bilimsel bir disiplin olarak ele alınması 40 yıl öncesine uzanıyor.
Türkiye’nin kamu yönetimi sistemine baktığımızda çok partili hayata geçişle birlikte kamu yönetimi anlayışımızda önemli değişimler görülüyor.
Hızla değişen bir toplumda, halkın giderek artan ekonomik talepleri ve siyasal gelişmelerle birlikte artan yönetime katılma isteği kamu yönetiminin değişen toplumsal koşullara ayak uydurabilmesi ile mümkün.
Ancak bundan önceki dönemlerde kamu yönetiminin toplumdaki değişim taleplerine hemen ayak uydurabildiğini söyleyemeyiz. Bu sorunu ortadan kaldırabilmek için siyasal ve yönetsel önlemlerin yanı sıra kamu yönetiminin bilimsel incelemeler ve araştırmalar yoluyla gözden geçirilmesi hayati önem arz ediyor.
Türkiye’de bugüne kadar yayınlanan kamu yönetimi kitaplarının çoğunluğunun çeviri olduğu, söz konusu kitapların inceledikleri toplumun özelliklerini yansıttıkları için Türkiye’nin gereksinimlerine çok az ışık tutabildiği de bir gerçektir.
Yeni hükümet sistemi ile beraber tüm kamu yönetiminin gerek kapsadıkları alanlar ve gerekse yetki ve sorumluluk alanları ile fiziki yapılanmaları itibariyle yeni baştan oluşturulduğu göz önünde bulundurulursa artık, kamu yönetimi kitaplarının da yenilenmesi zamanı gelmiş demektir.
Türkiye’de hemen her üniversitede bulunan kamu yönetimi bölümlerinde öğrenci yetiştiren, aynı zamanda bilimsel inceleme ve araştırma yapan akademisyenlere bu konuda çok iş düşüyor.
Yeni hükümet sistemi ile oluşturulan kamu yönetiminin tesisi aşamasında konuyu bilimsel olarak inceleyen ve araştıran akademisyenlerin etkisi olup olmadığını bilemeyiz.
Toplumun çok geniş kesiminin henüz yeni sistemi tam olarak anlayamadığını düşündüğümüz yeni sistem ile ilgili önümüzdeki dönemdeki uygulamalar, toplumun başta yönetime katılma taleplerine, ekonomik, kültürel ve siyasal beklentilerine ne kadar cevap vereceğini gösterecek.
Kamu yönetimi, hükümetlerin planladıkları politikaları uygulamak için bir araçtır. Önemli olan bu aracı etkin ve verimli olarak çalıştırabilmektir.