Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pandemi yavaş yavaş kontrol altına alınmaya başladı. Aşılanma çalışmalarının da tamamlanmasıyla tamamen hayatımızdan çıkacağına dair umutlarımız da arttı.
Hayatımızın iki yılını etkileyen ve etkileyecek olan pandemi yaşam tarzımızda da kalıcı etkiler bırakacağı anlaşılıyor. Pandemiden tamamen kurtulsak bile maske kullanımı, kişisel temizlik ve kalabalıklardan uzak durma gibi kalıcı davranışlarımız oluşacağa benziyor.
Pandemi ile mücadelede tünelin ucundaki ışık görününce ister istemez normal hayatımıza geçeceğimiz günlere yönelik hayallerimiz de yavaş yavaş şekillenmeye başladı.
Bu noktada McKinsey & Company’nin öngörülerini dikkate almakta yarar var. 2021 yılına ve ötesine yön verecek öngörüleri, ‘küresel ekonomi’, ‘iş dünyası’ ve ‘toplumsal yapı’ ana başlıkları altında toplayan şirkete göre; tüketicilerin kaybettiği zamanı geri almak için “intikam alışverişine” yönelecek.
Yani harcamaların artması beklenen bu trend sürecinde biriken talebin açığa çıkışı, daha önceki bütün ekonomik krizlerde olduğu gibi, bir ‘intikam alışverişi’ hareketine neden olacak.
Pandemiden en negatif etkilenen hizmet sektörü ve özellikle de restoranlar ve eğlence mekanları bu geri dönüşten en fazla faydayı sağlayacak.
Ayrıca uluslararası seyahatte, pandemiye bağlı sınır kısıtlamaları nedeniyle kriz sürse de yasakların kalkmasının hemen ardından tatil amaçlı seyahatlerin hızla hareketlenmesi bekleniyor. Ancak pandemide Zoom gibi teknolojilerin hayata girmesinin etkisi ile iş seyahatlerinde uzun dönemli yapısal bir değişim yaşanacağı vurgulanıyor.
Yine pandemi döneminde yıldızı parlayan yapay zeka ve dijitalleşme gibi alanlarda yaşanan hareketlilik pandemi sonrası hayatımızda da var olmaya devam edecek. Online alışveriş trendleri hayatımızın en önemli parçası olmaya devam edecek.
Online perakende en önemli iş dünyası trendi olarak öne çıkıyor. Tedarik zincirinde yeniden dengelenme ise bir diğer önemli iş trendi. Şirketler, hem otomasyon hem de yapay zeka, veri analitiği alanlarındaki gelişmelerden faydalanarak tedarik zincirlerini yeniden dengeleyecek.
Ekonomistler sağlık alanlarında yapılan yatırımların çok daha artacağını sıklıkla dile getirirken, hastalık ile mücadele ekipmanları, kontrol sistemleri vb. gibi daha çok yapay zeka odaklı olan her türlü iş alanlarına merakın ve rağbetin artış göstereceğini öngörüyorlar. Virüsün ardından teknolojinin bir amaç değil de eğitim öğretimde destekleyici ve geliştirici bir araç olarak çok daha yoğun bir şekilde kullanılması söz konusu.
Ders içeriğinde ise yine teknoloji kullanılarak soyuttan somuta olan geçiş çok daha büyük bir hız kazanacak. Yapay zekâ teknolojisi ile beraber soyut içerikler somutlaşacak ve öğretimde kullanılmaya başlanacak.
Yapay zekâ ve teknoloji ile beraber öğrencinin öğrenme potansiyeli ve şekli, başarılı ve başarısız olduğu konular ve yöntemler vb. teşhisler yapılarak öğrenmenin içeriği ve süreci de bu bulgulara göre tasarlanmaya başlanacak.