“Eskiden futbolu açlar oynar zenginler izlerdi. Şimdi ise zenginler oynuyor, açlar izliyor...” demişti Şenol Güneş 2011 yılında. Bu, ilk bakışta basit gibi görünen cümle üzerinde biraz düşünülüp irdelendiğinde aslında çok şey ifade ediyor kanımca.
Bugün futbol endüstrisinin geldiği duruma bakacak olursak bu sözün ne anlam ifade ettiği ile ilgili irdelemeye iyi bir giriş yapmış oluruz. Milyar avroların döndüğü, sınırları aşan, milletler üzeri bir mecra futbol. Uğruna kavgaların yapıldığı, zaman zaman insanların birbirini öldürdüğü bir mecra... Futboldan milyon avrolar kazanan futbolcuların, yöneticilerin teknik direktörlerin ve diğerlerinin paralarını da genel itibariyle üç kuruş para kazanan ve kazandığı parayla taraftarı olduğu kulüplere destek veren kişiler ödüyor. Peki bu insanlar bunları yaparken futbolun sahadaki ve saha dışındaki bileşenleri ne yapıyor? Daha çok kazanıyor, her gün, her saat daha çok.
Konuyu biraz ülke futboluna getirmek istiyorum aslında. Malum, son zamanlarda Türk futbolunun kalitesi gözle görülür bir şekilde düşüyor. Kulüplerin saha içindeki başarısızlıklarından saha dışı da nasibini alıyor. Nitekim kulüpler sadece sportif anlamda değil ekonomik anlamda da bir buhran içinde. Hatta son yıllarda kulüplerin borçları bankalarla anlaşılarak yapılandırılıyor. Yeni bir yapılanmayla her şeyin daha iyi olması bekleniyor ama ne yazık ki kulüpler her geçen gün daha da kötüye gidiyor ve ülke futbolunun marka değeri de beraberinde düşüyor.
Futbolun zaten az olan ülke dışındaki izlenmesi de son zamanlarda düşen veriler arasında. Malum, Avrupa’ya hangi takım gitse başarısız olma konusunda birbirleriyle yarışır halde oluyorlar. Hal böyle olunca hayati önemdeki döviz bazındaki gelirleri de kaybediyoruz. Daha önemlisi ise futbolumuzu iyi temsil edemiyor ve tanıtımını da iyi yapamıyoruz.
Futbolu yönetenler güya bu sorunlara çare bulmak için çeşitli çalışmalar yapıyor. Mesela benim de olması gerektiğini düşündüğüm yabancı kuralının kaldırılması bunlardan biri. Bununla beraber hakem hatalarını sıfıra indirgemek için getirilen ‘VAR’ sistemi de çare olmaktan çok yeni ve çok boyutlu sorunları, tartışmaları beraberinde getirdi. Aslına baktığımızda bu uygulamalar Avrupa’nın büyük liglerinde de uygulanıyor ama bu denli tartışmalara ve sorunlara neden olmuyor.
Şu basit soruları sormak lazım burada, neden böyle oluyor? Aynı sistem başka yerlerde başarılı olurken neden bizde koy veriyor? Aslında cevabı çok basit. İlkin, bizde maalesef birçok şey ‘mış gibi’ yapılıyor. Bir proje içi doldurulmadan, uygulayıcıları iyi olmadan hayata geçiriliyor.
Aynı zamanda gerçeklere göre de hareket etmiyoruz. Kaynaklarımızı kullanmasını bilmiyoruz, yeteri kadar iyi eğitim veremiyoruz. Genç oyuncularımız genel itibariyle yetenekliler, bunu ben değil Türk futboluyla az çok haşır neşir olmuş başarılı futbol adamları da söylüyor. Fakat sorun şu ki oyunculara seviye atlatamıyoruz.
Çoğu seviye atlayacakları şansı bulamazken bazıları da bu şansı bulmasına rağmen iyi değerlendiremiyor.
Genç yaşta çoğu gencin hayalini bile kuramadığı paraları kazanıp rüyalarında bile göremeyecekleri arabalara biniyorlar. Yeteneklerine ve onlara verilen şansa ihanet eden bu gençler kaybolup gidiyor. Ve ne yazık ki kısa süren bu bolluk dönemi onlara hayatlarının geri kalanını idame ettirmesi konusunda yeterli olmuyor. Türk futbolunun tarihi bunun örnekleri ile dolu.
Türk futbolcusu konusunda hal böyle iken ülkemize gelen yabancı futbolcular için de çok iyi şeyler söylemek mümkün değil. Mücadelenin daha az olduğu, daha çok para kazanılan, daha az çalışıp/ fedakarlık edip daha çok değer görülen ve futbolcuların ödediği verginin daha az olması hasebiyle yabancı ‘yıldızlar’ ülkemizi tercih ediyor. Bu sayede de futbolculuk hayatlarının son dönemlerinde karlı bir adım atmış oluyorlar.
Birkaç örnek dışında kaç tane yabancı ‘yıldız’ takımına ve ülke futboluna yararlı oldu ki. Yahut aldıkları paraların, gördükleri değerin karşılığını ne kadar verdiler. Şamyiypnlar liginde son oynanan Real Madrid- Galatasaray maçında Galatasaray’ın ilk 11’inin hepsi yabancı idi mesela. Düşünüyorum da altyapıdan yetiştirdiğin ve o ilk 11’de oynayan oyunculardan belki de 10-20 kat daha az para alan oyuncular sahada olsaydı 6 golden daha ne kadar çok gol yiyebilirlerdi?
Ülkemizde asgari ücretle çalışan milyonlarca kişi aldığı üç kuruşun hakkını vermek için bin türlü cefa çekiyor. Bu adamlar neden milyon avrolar kazanırken bu kadar rahat olabiliyorlar. Dahası neden biz bunu normalleştiriyoruz.
Futbol en nihayetinde bir eğlencedir ve eğlence olarak kalmalıdır. Ötesi gereksizdir. İşleyişine müdahale şansı olmadığınız, düşüncelerinizin, dertlerinizin kaile alınmadığı bir olgu için kendinizi paralamayın. Şayet birileri kazansa da kaybetse de gülüp eğlenmeye, keselerini doldurmaya devam edecekler ve bunu sizin gözünüze sokarak yapacaklar.
Esen kalınız.