Açıklanan tüm resmi veriler ve ekonomi uzmanlarının tahminlerine göre bu yıl geçtiğimiz yıldan daha zorlu geçeceğe benziyor.
Pandemi nedeniyle alınan kısıtlama tedbirleri başta esnaf ve sanatkarlar olmak üzere, toplumun hemen her kesimini olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Aşılama çalışmalarına rağmen pandeminin bu yılın sonuna kadar etkisini sürdüreceğini hesaba katarsak, salgının ekonomi üzerindeki etkilerinin devam edeceğini söyleyebiliriz.
Geçtiğimiz yılın başlarından itibaren etkisini göstermeye başlayan pandemi sürecinde düşük faizli kredi kampanyaları nedeniyle vatandaşların aşırı borçlanma içerisine girmesi, kredi ve kredi kartı borçlarını ödeyebilme kabiliyetini de ortadan kaldırabilir.
Nitekim son olarak Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı tarafından açıklanan ekonomideki genel görünüm raporuna göre;
Tüketici kredilerinde toplam bakiye 673.7 milyar TL olurken yıllık değişim yüzde 42.7 olarak gerçekleşti. Bireysel kredi kartlarında toplam bakiye tutarı 141.9 milyar TL olurken yıllık değişim yüzde 24.7 oldu.
Bankacılık sektörü tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarında takibe giren alacak oranları da şöyle: Toplam kredilerde yüzde 4.1, tüketici kredilerinde yüzde 1.7, bireysel kredi kartlarında yüzde 3.6.
Borcunu ödememiş gerçek kişi sayısı ocak-kasım dönemi verilerine göre, tüketici kredilerinde 404 bin 694, bireysel kredi kartlarında 366 bin 557. tüketici kredisi ve/veya bireysel kredi kartında 641 bin 260.
Bireysel takip borçlularından halen borcu devam eden kişi sayısı da şöyle: Kasım 2020 itibarıyla tüketici kredilerinde 2.3 milyon, bireysel kredi kartlarıda 2.4 milyon, tüketici kredisi ve/veya bireysel kredi kartlarında 3.4 milyon.
Kapanan şirket sayısındaki artış yüzde 43.6 olurken, açılan şirket sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre aralıkta sadece yüzde 8 arttı.
Salgın öncesinde bilançoları bozulmaya başlayan reel sektör firmalarının, pandemi döneminde dağıtılan kredilerle birlikte daha da kırılgan hale geldiği anlaşılıyor.
Reel sektör finansal borçlarının gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı, 2020 Ocak’taki yüzde 56 seviyesinden ağustos ayı itibarıyla yüzde 69’a ulaştı.
Geçtiğimiz yıl mart-ekim arasında piyasaya 765 milyar lira ucuz kredi pompalanmış ve takipteki alacaklar üzerine yapılan düzenlemeler şirketlerin ve bankaların içinde bulundukları gerçek durumun perdelenmesine neden olmuştu.
Kimi uzmanlara göre takipteki alacaklar 360 milyar lira, kimilerine göre ise 510 milyar liraya ulaşmış durumda. Resmi takipteki alacakların toplamı 160 milyar lira gözüküyor.
Ancak takip süresinin 6 ay uzatılması, çoğu alacağın izleme hesaplarında gösterilmesi nedeniyle gerçek rakamı tam olarak bilemiyoruz.
İşlerini krediyle döndüren firmaların faizlerin yeniden artmasıyla birlikte iflasa sürüklenmeleri ve duvara toslamaları kaçınılmaz görünüyor.