Küresel salgından en fazla etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor. Dünyada ve Türkiye’de getirilen kısıtlamalar nedeniyle turistik hareketliliğin en az seviyeye gerilediği geçtiğimiz yıl turizm gelirlerinde de büyük kayıplar yaşanmasına neden olmuştu.
40 milyar dolar civarında bir turizm geliri beklentisinde olan Türkiye pandemi nedeniyle ancak 10 milyar dolar civarında bir turizm geliri elde edebilmişti.
Alınan kısıtlama tedbirleri neticesinde pandeminin etkisini yavaş yavaş yitirmeye başladığı, aşı uygulamalarıyla birlikte en alt seviyeye inmesini beklediğimiz bugünlerde turizm ile ilgili iyimserliğin hakim olmaya başladığını ve nisan ayı itibariyle sezonun açılmasının beklendiğini ifade edelim.
Nitekim, sektör paydaşlarının yeni sezona hazırlandığını, erken rezervasyonların her zamankinden farklı olarak devreye sokulacağını belirtelim. Bu çerçevede;
İç turizmde konaklama ve seyahat acentelerinin yaptığı ortak çalışma neticesinde tatilden bir gün önce tatil iptal edilse bile ödenen paranın tamamının geri alınabileceği iade garantisi sağlandı. Tur operatörleri, seyahat acenteleri ve oteller, yüzde 50'ye varan erken rezervasyon indirim kampanyaları başlattı.
Geçtiğimiz yıl neredeyse yüzde 80’i kapalı olan otellerin ortaya çıkabilecek talep nedeniyle bu yıl kapılarını açması beklenirken, küresel gelişmelere bağlı olarak ağırlıklı olarak iç turizme yöneleceğini kestirmek zor değil.
Özellikle Avrupalı turistlerin Türkiye’ye gelebilmesi için ilgili ülkelerde pandemi vakalarının en alt seviyeye inmesi ve seyahat yasaklarının kalkması gerekiyor.
Bu arada yeni sezona umutlu giren turizm sektöründe sorunlar da birikmiş durumda. Yaklaşık olarak yüzde 80 civarında ciro kayıplarının yaşandığı turizm sektörünün çok ciddi desteklere ihtiyacı olduğu aşikar.
Sektörün ayakta kalabilmesi ve Türkiye’ye döviz kazandırma kabiliyetine yeniden kavuşabilmesi için; Döndürülemez hale gelen kredilerin ötelenmesi, SGK primlerinin 2022 yılı sonuna kadar ertelenmesi ve hibe desteği verilmesi elzem.
Yine tur ve organizasyonlar nedeniyle geçtiğimiz yıl verilen avans çekleri ile ilgili sicil affı getirilmesi, yurtiçi turlarla ilgili olarak tur operatörlerine reklam ve tanıtım desteği verilmesi, Acentelere tahakkuk ettirilen istihdama yönelik vergiler ile yine aynı şekilde kira ve elektrik, su gibi giderler için tahakkuk eden vergilerin de 2022 yılının sonuna kadar alınmaması da öncelikli taleplerden.
Geçtiğimiz yılki erken rezervasyonlar nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlıkların tüketici hakem heyetlerinde çözümü konusunda acenteler aleyhine kararlar çıkmış ve tüketici ile acenteler karşı karşıya gelmişti. Bu davaların yeniden ele alınarak hakkaniyetli bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Sonuçta, dövize en fazla ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde bacasız sanayi olarak tanımlanan turizme stratejik sektör olarak bakıp destek verilmesi hayati öneme sahip.