CEREN TUĞÇE ÖZDEMİR
“Çocuk ruhu girmiş içime. Düşlerimi çocuk alfabesiyle yazıyorum. Sevgiyi, iyilikleri, barışı fotokopi ile çoğaltıp insanların yüreklerine dağıtıyorum” diyen başarılı bir ressam Mine Arasan. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mezunu olan Arasan, çeşitli sektörlerde çalıştığını ancak sanatın hep içinde olduğunu hatta sanatın hayatının hep merkezinde olduğunu belirtti.
Kitaplar yazdığını, yurt içi ve yurt dışı pek çok sergiye katıldığını aktaran Arasan, bu sergilerin bazılarının karma bazılarının da kişisel olduğunu anlattı. Sergilerin dışında, fuarlarda ve festivallerde yer aldığını söyleyen Arasan, en çok sevdiği işlerin çocuklarla okul duvarlarına duvar resimleri yapmak olduğunu aktardı. 40’ı geçkin hastanede, hasta ve tedavisi süren çocuklarla birlikte hastane duvarlarına resimler yaptığını da dile getiren Arasan, “Hastanenin o soğuk duvarlarını biz sıcacık renklerimizle gülümsettik. Ben insanlara hep şöyle diyorum: ‘Sen Gülümse Dünya Gülümsesin.’ Gördüğünüz gibi zaten renklerim insanları hep gülümsetiyor.” dedi.
Uzun yıllar İstanbul’da yaşayan Arasan, yaklaşık 15 senedir de Bodrum Gümüşlük’te yaşadığını kaydetti. Arasan: “İstanbul bana beni sevdiğini söylüyordu ama beni çok sevmemiş demek ki. Bodrum bana aşkını ilan etti. Ben de kabul ettim. 15 senedir Bodrum Gümüşlük’te yaşıyorum. İstanbul’daki evimi satıp Gümüşlük’ten 3 katlı ev aldım. Evim aynı zamanda Sanat Evim. Mine Arasan Sanat Evi. Bütün eserlerimi sergilediğim küçük bir müze gibi de diyebiliriz. Bugüne kadar tüm ürettiklerimi, desenlerimi, eserlerimi, gravürlerimi aklınıza ne geliyorsa burada sergiledim. Küçük bir müze.” ifadesini kullandı.
Yapılan Eserde Sanatçının İmzası Olmalı
Mine Arasan, eserlerde imzanın çok önemli olduğunu söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Hocalarımız bize hep şöyle derdi: Yapılan eserde sanatçının imzası olmalı. Örneğin karma bir sergi diyelim. 50 tane resim var. Hiç imzayı okumadan bu Mine Arasan diyebilirsiniz. Benim eserlerimde renklerim özgün ve canlıdır. Kendime özgü desenlerim var. Resimlerimde daha çok insan ve kedi desenlerini kullanıyorum. Zaten hayvanları çok seviyorum. Tüm hayvanları seviyorum. Onlar da canlılar ancak konuşamıyorlar. Biz konuşabiliyoruz, derdimizi anlatabiliyoruz ancak onlar anlatamıyor. Ben hayatı dolu dolu yaşamayı seven bir insanım. Hiç boş durmuyorum. Bir bahçe duvarım var oraya her çocuk resim yapar ve imzasını atar. ”
Birçok kitap çıkaran Arasan, kitapları hakkında bilgiler de verdi. Arasan: “Kitaplarımdan bahsedeyim. Öncelikle ‘Hayatı Gülümseten sanatçı diye bütün sanat hayatımı içeren söylediğim gibi tüm ürettiklerimi, ödüllerimi, gravürlerimi, benim için yazılan yazıların önemli kişiler tarafından yazılmış yazılarında var olduğu kitabım var. Örneğin; Yaşar Kemal benim için “Resimler gerçekten çok güzel ama Mine daha güzel” diye esprili bir şey yazmıştı. Bunların hepsini bu kitapta topladım. Çünkü geleceğe bir aydınlık bir şey, bir bilgi bir yol gösterici olsun istedim. Mine Arasan tamam okula gitti. Okudu, mezun oldu, sergiler açıyor vs vs. Ama onun içindeki çocuk Mine asla büyümedi. Kaç yaşına gelirse gelsin o özgünlüğünü korudu. İlk şiir kitabım ‘Aşk Yüreğime Dokundu’, şiir ve desen ağırlıklı. Zaten şiir pek diyemiyorum mesaj içeren sözler yer alıyor. Diğer bir kitabım “Çizgiden Söze”. 20 yılımı kapsayan kitap. En son çıkan kitabım ise ‘İmzamı Seni Seviyorum’a Attım’. Bu kitabımı da çok aşık olup evlendiğim ancak hayata veda eden eşime ithaf ettim.” şeklinde konuştu.
Arasan, şiir kitabından gazetemiz okurları için bir şiir okudu. O şiir şöyleydi:
“Gülümse tatlısı çıktı
Suskunluğumun sesi yağmur
Seni çok fazla seviyorum
Bugünkü menü,
İyilik, dostluk, barış, aş, sanat
Tatlı niyetine gülümse.”