SEDA TOLMAÇ
Toprağın çeşitli aşamalardan geçirilip elle şekillendirilmesiyle gerçekleştirilen çark sanatı, çini sanatının da alt yapısını oluşturuyor.
Çark ustalarının çamura verdiği şekil, büyük emek ve sabırla gerçekleştirilen ve son aşamada ‘sır’ fırınından çıkan çalışmaların birbirinden farklı örneklerini sunan çini sanatıyla bütünleşiyor.
Çini sanatıyla birbirinden farklı çalışmalara imza atan sanatçı Yonca Cumbul Gültekin, hem çini sanatının alt yapısını oluşturan çark sanatının hem de çizim, boya, sır ve fırın aşamalarından oluşan çini sanatının ustalarından…
Çini sanatıyla ilgi olarak, “A’dan Z’ye bu işin her aşamasına hâkimim” diyen sanatçı Gültekin, “Çamura şekil vererek vazoları yapmaya başlıyorum. Sonra o vazolara çizim yapıyor, boyular, sırlıyor ve fırınlıyorum. Yani çini sanatının alt yapısından başlayarak, bu sanatın her aşamasında kendi çalışmalarımı yapıyorum” dedi.
Çini alanında eğitim almak için Kütahya’ya gittim
Daha önce resim alanında birbirinden farklı çalışmalara imza atan Gültekin, çini sanatıyla yaklaşık 6 yıl önce tanıştığını ve çini yapmaya başladıktan sonra, yaptığı işten büyük keyif alarak çeşitli objeler yapmaya devam ettiğini söyledi.
Gültekin, “Çini, çok merak ettiğim bir sanattı. Evime de çini objeler alırdım. Daha sonra tesadüf eseri çini sanatıyla tanıştım ve bu alanın her aşamasını öğrenmek istedim” diyerek, çini alanında iyi bir eğitim almak için Kütahya’ya gidip Türkiye’de çini sanatının önemli isimleri arasında yer alan İsmail Yiğit’ten dersler almaya başladığını dile getirdi.
“Üç ay Kütahya’da kaldım ve İsmail Yiğit hocadan ders aldım. Kendisi çok fazla özel ders veren biri değil, ama bendeki azim ve istediği görünce, bana bu alanda eğitim vermeyi kabul etti” diyen Gültekin, çini sanatının alt yapısı olarak bilinen çark sanatını da öğrenmek amacıyla, bu alanda dünya çapında tanınan bir isim olan Mehmet Yıldırım’dan da ders aldığını ifade etti.
Efsane Mehmet atölyesinde çark sanatını öğrendim
Gültekin, “Efsane Mehmet atölyesinde eğitim alma şansını yakalım ve bu alanda hocamdan çok şey öğrendim” diyerek, “Şimdi bütün objelerin vazolarını kendim yapıyorum. Çini sanatının her aşamasında kendi çalışmalarımı yapıyorum” şeklinde konuştu.
Çini sanatı zevkli ve heyecanlı bir iş
Çini sanatının oldukça zevkli ve heyecanlı bir iş olduğunu ifade eden Gültekin, şöyle konuştu: “Çini sanatında işin heyecanın sırrı fırınında. Siz çalışmanızı tamamlamak için işi fırınlıyorsunuz. Ve o fırından çıkan sizin çalışmanız oluyor. Ancak, bazen fırından tahmin etmediğiniz sonuçlar çıkabiliyor. Bu nedenle çini sanatı hem heyecanlı hem de zevkli bir iş.”
Çini sanatına olan ilgi son zamanlarda arttı
Gültekin, çini sanatına olan ilginin son zamanlarda arttığını da dile getirerek, “Bir ara kimse çini sanatını çalışmak istemiyordu. Ama modern çininin ortaya çıkmasıyla bu alana ilgi arttı. Zaten ilk başlayanlar ‘Modern çini yapacağım’ diye başlıyor. Ama sonra klasik çininin tadını alarak klasik çini de çalışıyorlar” dedi.
Çocukların da çini sanatına ilgi duyduğuna değinen Gültekin, çini sanatıyla ilgilenmek isteyen okul öncesi çocuklarının 5 yaşından itibaren çini sanatıyla tanışabileceğini belirtti.
Gültekin ayrıca, yurt dışında da çini alanında güzel çalışmaların olduğunu ifade ederek, “Daha önce İspanya gezim olmuştu. Orada bu alanda yapılan çalışmaları inceledim. Gerçekten güzel çalışmalar var. Ama bana göre yine de bizim çinimizin yerini hiçbir şey tutmaz” şeklinde konuştu.
Çocuklarda sanat eğitimine ağırlık verilmeli
Sanata ve sanatçıya verilen önemin yurt dışından oldukça fazla olduğuna da değinen Gültekin, “Yurt dışında sanat eğitimine oldukça önem veriliyor. Sanatçıya da ilgi ve değer çok fazla. Bizde de sanat gelişiyor ve ben daha da gelişeceğini düşünüyorum. Bu anlamda özellikle çocuklarda sanat eğitimine daha da ağırlık verirsek, sanatın daha da gelişeceğini düşünüyorum” dedi.
Çini alanından karma ve kişisel birçok sergiye ev sahipliği yapmış olan Gültekin, önümüzdeki yıl içinde, İzmir Bienali’ne ve ArtAnkara’ya katılacağını da sözlerine ekledi.