SEDA TOLMAÇ
Gazi Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu “Vefatının 750. Yılında Hünkâr Hacı Bektaş Veli’yi Anma Ulusal Sempozyumu” düzenledi.
Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Salonunda, 3 Mart’ta düzenlenen sempozyumda Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz konuşma yaptı.
Değerli büyüklerimizi anlama ve anlatma gayreti içindeyiz
Fiziki ve çevrim içi olarak eş zamanlı takip edilebilen sempozyumda konuşan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, 2021 yılının “Hacı Bektaş Veli” Yılı ilan edildiğini hatırlatarak, “Bu konuda UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, tarihimizdeki önemli şahsiyetler ve kültürümüzdeki önemli hususlarla ilgili güzel çalışmalar yapıyorlar. 2021 yılı da UNESCO’nun girişimiyle birlikte hem ‘Hacı Bektaş Veli’ hem ‘Yunus Emre’ hem de ‘Ahi Evran Dede’ Yılı olarak ilan edildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bu yılları, ülkemizde anma yılları olarak ilan ettiler. Biz de Gazi Üniversitesi olarak bu değerli büyüklerimizi anma, anlatma, tanımaya ve tanıtmaya çalışma gayreti içindeyiz” dedi.
Türk tarihinde Hacı Bektaş Veli misali çok değerli büyüklerimiz var
Prof. Dr. Musa Yıldız, Hacı Bayramı Veli Üniversitesi bünyesinde yer alan ‘Hacı Bayram Veli Araştırma Merkezi’nde görev alan, alanında uzman 16 bilim insanının Hacı Bektaş Veli’yi anlatmak adına çalışma yürüterek, gerçekleştirilen sempozyuma katkı sunduklarını belirtti.
Yıldız, “Türk tarihinde Hacı Bektaş Veli misali çok değerli büyüklerimiz var. Bu değerli büyüklerimizden bir tanesi de Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerini de yetiştiren, manevi gıdasını aldığı Hoca Ahmet Yesevi hazretleridir” ifadelerini kullandı.
Hacı Bektaş Veli, kadınların okutulmasına özel bir önem vermiştir
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu da yaptığı konuşmada Hacı Bektaşi Veli’nin, tüm toplumu kadını ve erkeğiyle eşit gören, hoşgörü sahibi bir mutasavvıf olduğuna dikkati çekti.
“Hacı Bektaşi Veli, ‘İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’ diyen bir mürşittir” diyen Prof. Dr. Kurtoğlu, “Hünkâr Hacı Bektaş Veli, dünya ve ahiret mutluluğunun da ilim ile elde edileceğini dile getirmektedir. Yaşadığı dönemde de ilim öğrenmede kadın-erkek ayrımı gözetmeyen Hünkâr Hacı Bektaş Veli, toplumun en önemli unsurlarından biri olan kadınların okumasına ve okutulmasına özel bir önem vermektedir. Türk Tasavvuf geleneğinin en önemli temsilcilerinden olan Hünkâr Hacı Bektaş Veli, 13. Yüzyıla damgasını vuran tasavvuf düşünceleriyle, Anadolu’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada tanınan ve düşünceleri her devirde kendisine taraftar bulan önemli bir Türk düşünürüdür” dedi.
Hacı Bektaş Veli, Anadolu’nun Türkleşme sürecinde etkili olmuştur
Hacı Bektaş Veli’nin Türk kültürünün önemli köşe taşlarından olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Kurtoğlu, “Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelişi, Anadolu Selçukluları’nın son zamanlarına ve birtakım siyasi istikrarsızlıkların hakim olduğu döneme denk gelmektedir. Kargaşanın hâkim olduğu bu dönemde Hünkâr Hacı Bektaş Veli, diğer Yesevi dervişleriyle birlikte ortaya koyduğu düşüncelerle Anadolu’da birlik ve beraberliğin sağlanmasında etkili olduğu gibi, Türk birliğinin sağlanmasındaki katkılarıyla yeni oluşumların fikri alt yapısını oluşturmuş, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun da zeminini hazırlamıştır. Hünkâr Hacı Bektaş Veli, Türk kültürünün önemli köşe taşlarından biridir. Anadolu’nun İslamlaşma ve Türkleşme sürecinde etkili olmuş, kalıcı izler bırakmıştır” diye konuştu.
Hacı Bektaş Veli’nin öğrencileri ise, Balkanlar’ın Türkleşmesi için gayret göstermiştir
Hacı Bektaş Veli’nin, Müslümanlığı bir sünger hassasiyetiyle emip bünyesinde erittikten sonra onu tasavvuf kalıbı içinde tekrar İslam âlemine sunmuş olduğunu ifade eden Kurtoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hacı Bektaş Veli, iktisadi krizler, siyasi buhranlarla temelleri sarsılan cemiyeti ele almış, ondan taze, sağlam ve yeni bir terkip meydana getirmiş, ümidi kaybolmuş Türkmenleri yeniden ayağa kaldırmıştır. Osmanlı’nın kuruluşunda ve Anadolu’nun Türkleşmesinde etkili olduğu belirtilen Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin bizzat kendisi, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için çalışırken, diğer taraftan onun ocağında yetişen öğrencileri, Rumeli ve Balkanlar’ın Türkleşmesi ve İslamlaşması için de gayret göstermiştir.”
Hacı Bektaş Veli, farklılıklara saygıyı anlatmıştır
Hacı Bektaş Veli’nin günümüzde insana değer veren, eşitliği ve hoşgörüyü temel alan sözlerini hatırlatan Kurtoğlu, “Hacı Bektaş Veli, ‘Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız’ derken, birbirimize her zaman saygı göstermemiz gerektiğini anlatmıştır. Yine, ‘Okunacak en büyük kitap insandır’ derken insanın kendisinden ve başkalarından her zaman öğrenecek bir şeyi olduğuna vurgu yapmıştır. ‘İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’ diyerek öğrenmenin ve öğretmenin değerini; ‘72 milleti bir gör’ diyerek, farklılıklara saygı göstermek gerektiğini ifade etmiştir” dedi.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da, 2021 yılının Hacı Bektaş Veli Yılı ilan edildiğini hatırlatarak, “Biz Unesco olarak, Hacı Bektaş Veli’yi uluslararası topluma sunarken barış toplumu yaratma ve insanların eşitliği üzerine verdiği birçok mesajı dile getirdik” diye konuştu.
Hacı Bektaş-ı Veli Hakkında
Horasan’ın Nişabûr şehrinde 1281 yılında doğmuştur. Mutasavvıf ve İslam filozofudur. İlk eğitimini Lokman Parende’den almıştır. Hoca Ahmed Yesevî’nin öğretileriyle yetişmiştir. Bu nedenle Yesevi’nin halifesi olarak kabul edilmektedir. Anadolu’ya geldikten sonra birçok yenilik yapmış, Anadolu’nun Türkleşmesine ve İslamlaşmasına katkı sunmuştur. Bağlı olduğu “Ahilik Teşkilâtı” ile Anadolu’da sosyal yapının gelişmesine katkı sunmuştur.
“Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî, Makalat, Kitâbu’l-Fevâid, Şerh-i Besmele, Şathiyye, Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye” ortaya koyduğu eserler arasında yerini almaktadır.