HATİCE KARATAŞ
Günümüzde unutulmaya yüz tutan, annelerimizden, anneannelerimizden miras geleneksel el nakışı, yeniden hayat buluyor. Geleneksel el nakışını, modern çizgilerle günümüze uyarlayan Müstesna Atölye’nin kurucusu Alev Şahin, ata yadigarı mirası yeni nesillerle buluşturarak, geleceğe taşıyor.
15 yıllık reklamcılık kariyerini bırakarak, geleneksel el nakışı yapmaya karar veren Şahin, “Geleneksel nakışa ilgim vardı. Bu geleneği biraz modernize etmek ve günümüze uyarlamak istedim. Atölyem yaklaşık 3 senedir faal bir şekilde devam ediyor. Etkinliklerde standlar açıyorum. E-ticaret üzerinden devam ediyorum. Duruma ve güne göre ürün çıkarıyorum. Bunu meslek olarak edindim artık. Yaptığım şey tamamen modern nakış.” dedi.
Şahin, 3D ve illüstratif nakış üzerine çalıştığını belirterek,”Geleneksel motif kullanıyorum ama onu tamamen bohem bir tarza çevirip günümüze uyarlıyorum. Şu an fiyonk tokalar trend ve ben fiyonk tokalar üzerine geleneksel çiçek motifleri çalışıyorum. Küçük kolyelerin üzerine manzaralar işliyorum. İnsanlar fotoğraf gönderiyor. O fotoğraf üzerinden çalışabiliyorum.” ifadelerini kullandı.
Geleneksel el mirasını taşımak istiyorum
“Asıl yapmayı sevdiğim şey daha gelenekseli modernize etmek.” diyen Şahin, geleneksel nakıştan hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek şunları söyledi:
“O el mirasını taşımak istiyorum. Mutlaka benim geleneksel bir çizgim hep bir şeylerde vardır. Mesela eskiden iğnelik kullanılırdı. Ben iğnelik yapıyorum, herkes bunu kullanabilir. Benim için bu çeyiz sandığı gibi bir şey. Çeyiz sandığındaki şeyleri çıkarıp kullanalım. Benim çeyiz sandığımdan çıkarıp kullandığım şeyler oldu. Annem sandığıma hiç kullanmayacağım şeyleri koymuş. Ben onları çıkarıp, gerçekten kullanacağım şeyler haline getirmeye çalıştım. Aslında amacım buydu. Orada bir el emeği var. Kullanıp atamazsınız, birine hediye edemezsiniz, öyle kalır. Ben kullanılabilir çeyiz sandığı yapıyorum aslında.”
Dünya kültürlerini harmanlamayı seviyorum
Şahin, kullandığı ürünlerin hepsinin organik olduğunu ifade ederek kimyasal hiçbir ürün kullanmadığını belirtti.
Yeni nesle geleneksel nakışı aktarmaya çalıştığını vurgulayan Şahin, “Yaş olarak ortada olduğum için şanslıyım. Eskiyi de biliyorum şu anki nesli de biliyorum. Reklamcı olduğum için onu da takip etmek zorundayım. Örneğin, eskiden saçını toplarken insanlar nasıl özenirdi yine öyle özensinler istiyorum. Bunun için, nakışlı, işlemeli, el emeği verilmiş fiyonk tokalar yapıyorum. Gelenekseli de bilsinler istiyorum. Gelenlere de anlatıyorum. Mesela kurdele nakışını soruyorlar. Kurdele nakışı bizde var ama asıl çıkışı Rusya’dır. Ben aslında sadece Türk kültürünü değil dünya kültürlerini harmanlamayı seviyorum. Benim en çok kullandığım desenler Selçuklu desenleridir ama Rusya’nın da kurdele çiçeklerini alıyorum. Dünya kültürü mirası benim için o yüzden çok önemli ve elimden geldiğince insanlara bunun bilgisini vermeye çalışıyorum.” şeklinde konuştu.
Geçmişi yaşatalım
Sosyal medyada da el nakışı hakkında bilgi vererek, nasıl yapıldığını göstererek, insanlara anlatmaya çalıştığını söyleyen Şahin, “Biraz geçmişi yaşatalım. Çeyizde çürümesin, onlar bir değer kıyıp, kullanalım. Hepsi kullanılabilir, hiç de demode değil. Modernize edildiğinde çok da güzel kullanabilir.” dedi.
Gençlerin ilgisi çok fazla
Şahin, gençlerin el nakışına çok fazla ilgi gösterdiğini söyledi. Yaptığı ürünlerin tamamen yeni nesle hitap edecek şekilde uyarladığını belirten Şahin, “Gençler biraz daha benim hedef kitlem. Çünkü yaş olarak büyük olan insanlar ‘Ben bunu biliyorum’ diyor. Ama ‘Z kuşağı’ dediğimiz kitle çok şaşırıyor ve o şokla alıp götürüyor. O yüzden onların ilgisi çok fazla.”
Şahin, en çok yaptığı kasnak panoların ilgi gördüğünü ifade ederek “Yaz kış olarak da ilgi gören ürünler değişiyor. Klac çantalar çok ilgi görüyor. Onları da tamamen ben yapıyorum. Çok fazla takı sattım. Şuan onu durdurdum. Yeni ürünler deniyorum. Mesela bir fotoğraftan tablo gibi bir ürün yapıyorum. ‘Ondan yastık olur mu ya da küçücük bir manzarayı kolyeye sığdırabilir miyiz’ diyorlar. Tabii ki yapabiliriz. Kırmızı üzerine kırmızı nakış isteyen müşterimiz oldu. Yaptık, çok da güzel oldu. Farklı siparişleri seviyorum. Müşteri beni yönlendirsin ve beni zorlasın istiyorum.” dedi.
Bir ürünü seri halinde yapıp daha sonra farklı bir ürüne yöneldiğini söyleyen Şahin, kendisini yenileyerek gittiğini ve farklı ürünleri denemeyi sevdiğini vurguladı.
Şahin, koronavirüs sürecinin kendisini de olumsuz etkilediğini belirterek “Pandemi öncesinde work shoplar bizi ayakta tutuyordu ama şu an yapamıyoruz. Açtığımız standlarla ayakta duruyoruz. Üreticiler açısından şu dönemde kimse çok büyük satışlar yapamıyor.”diye konuştu.
Atölyemi, bir ekiple çalışacak hale getirmek istiyorum
Şu anda atölyede tek başına olduğunu söyleyen Şahin, gelecekte atölyeyi bir ekiple çalışacak hale getirmeyi hedeflediğini kaydederek “Şu an tek başımayım. Her şeyi kendim yapınca çok zor oluyor. Bir dükkândan ziyade atölye olarak kalsın, yine e-ticarette devam edeyim ama tek başıma kalmayayım istiyorum. Hem istihdam hem de birilerine bu işi öğretmeyi çok isterim.” dedi.