SEDA TOLMAÇ
“Engelsiz Dünyamıza Hoşgeldiniz…En büyük engel sevgisizliktir. Sevgi varsa engel yoktur. Biz birlikte daha güçlüyüz” sloganıyla yola çıkan Veysel Celiloğlu, faaliyete geçireceği “Engelsiz Dünya Kafe” ile toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
İki çocuk babası olan Veysel Celiloğlu, %94 bedensel engelli. Uzun yıllar özel sektörde çalışarak emekli olan Celiloğlu, hem ailesinin geçimini sağlamak hem de kendisi gibi engelli bireylere istihdam sağlamak amacıyla açılışını gerçekleştireceği kafesiyle, tüm bireylere rol model olmayı hedefliyor.
10 Temmuz’da açılışı gerçekleşecek “Engelsiz Dünya Kafe” için bir araya gelerek sohbet ettiğimiz Veysel Celiloğlu, gerçekleştirdiği girişimcilikle, Engelli olmanın üretmeye engel olmadığını, amacının üreten ve güçlü bir Türkiye hedefiyle hareket etmek olduğunu vurguladı.
Celiloğlu, bireysel anlamda bir girişimcilikte bulunarak, engellilerin istihdamına yönelik gerçekleştirdiği projesinin Türkiye’de ilk olduğundan söz ederek, en büyük amacının engelli bireylere karşı toplumda oluşan ön yargıları değiştirmek olduğunu söyledi.
Celiloğlu, faaliyete geçecek kafesinin aylık gelirinden %3’ünün engellilerin eğitim, sağlık, tekerlekli sandalye gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlamak için ayrılacağını da ifade etti.
Tohum toprağa, engelli topluma emanettir
“Unutmayalım ki tohum toprağa, Engelli topluma emanettir” diyen Celiloğlu, “Bu toplumda tek kol ve bacağımla bende varım diyorum. Bakmakla yükümlü olduğum kızlarımı daha iyi şartlarda okutabilmek ve diğer engelli bireylerimizin iş bulabilmelerine katkı sağlayarak sosyal ortamdaki görünürlüğünü arttırmak amacıyla böyle bir kafe açmak istedim” şeklinde konuştu.
Projesini hayata geçirirken zaman zaman zorluklar yaşadığını, ancak tüm zorluklara rağmen yılmadan yola devam ettiğini vurgulayan Celiloğlu, “15 yıllık Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) birikimim ile eşimin yastık altı çeyiz altın takılarını bozdurarak sermaye yaptık. Sonrasında KOSGEB’e sunarak kafenin açılması için hazırlıkları tamamlamaya başladık. Bundan sonraki süreçte de vatandaşlarımızın yeni açtığımız kafeye gelerek keyifli vakit geçirmelerini ve böylelikle bizlere destek olmalarını bekliyorum” dedi.
Önemli olan cesaret ve özgüven
Celiloğlu, engellilere karşı toplumda oluşan tabuları yıkmak istediğini belirterek, engelli bireylerin acınacak bir tarafı olmadığını, sadece toplumda fark edilmeye ve desteklenmeye ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.
Türkiye’de yaklaşık 13 milyon engelli, 20 milyona yakın da engelli kitlesi olduğunu ifade eden Celiloğlu, engelli bireylerin çalışmasında hiçbir engel olmadığını, engelli bireylerin de kendi ayakları üzerinde durabileceğini söyleyerek, önemli olanın cesaret ve özgüven olduğunu vurguladı.
Engellilerin balık tutmayı öğrenmelerine katkı sağlamak istiyorum
“Engellilere balık vermeyi değil balık tutmayı öğrenmelerine katkıda bulunmayı istiyorum” diyen Celiloğlu, faaliyete geçecek olan kafesinin aylık gelirinin %3’ünün engelli bireylerin sağlık, eğitim, tekerli sandalye vb. ihtiyaçlarının karşılanmasına ve engelli istihdamının sağlanmasına katkı sağlamak için ayrılacağını belirtti.
Toplumun tüm bireyleriyle bir arada güçlü olacağını vurgulayan Celiloğlu, “Hepimiz sevgi olduğu sürece bir arada güçlüyüz. Aramızda sevgi varsa, engelleri kaldırabiliriz. Ben bugün iki kişinin önündeki engeli kaldırıyorsam, yarın da dört kişinin önündeki engeli kaldırabilmeliyim.
Bunun için de bir arada olmalı ve birbirimizi desteklemeliyiz. Bir kahvenin 40 yıl hatırı varsa, Engelsiz Dünya’da içilen kahvenin hatırı ölçülemez” ifadelerini kullandı.
Sosyal sorumluluk aidiyeti artırır
Faaliyete geçireceği kafenin sosyal sorumluluk projesi olarak düşünülmesi gerektiğini söyleyen Celiloğlu, şöyle konuştu: “Bunu hayata tutunmaya çalışan engelli bireylerin sosyal sorumluluk projesi olarak düşünebilirsiniz. Sosyal sorumluluk aidiyeti artırır” dedi.